- düzene sokmak
- v. pace* * *adjust
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
düzen vermek (veya düzene koymak veya düzene sokmak) — 1) düzenlemek, dağınıklıktan kurtarmak Onun kendi yaşayışına yeni bir düzen vermesi gerekiyordu. T. Buğra Yatak odasını düzene sokmakla meşguldü. R. H. Karay 2) akort etmek Şu sazıma bir düzen ver. Âşık Ali İzzet Özkan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ahenk sağlamak — düzene sokmak, birliği sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
düzmek — i, er 1) Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar. M. Ş. Esendal 2) Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli … Çağatay Osmanlı Sözlük
toplamak — i 1) Bir araya getirmek Şairin bütün eserlerini, bütün hatıralarını toplayacak. O. S. Orhon 2) nsz Devşirmek Kırlardan çiçek topladık. 3) Devşirip kaldırmak Sofrayı toplamak. Yatakları toplamak. 4) Dağınıklıktan kurtarmak Bu odayı biraz toplamak… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derleyip toplamak (veya toparlamak) — dağınık olan şeyleri bir araya getirip düzenlemek, düzene sokmak Söylediklerini derleyip toparlamak, bir sonuca varmak işi okuyucusuna düşüyor. N. Cumalı Selim çekinerek girdi. Filiz dikişini derleyip topladı, yer gösterdi. O. Rifat … Çağatay Osmanlı Sözlük
otomatiğe almak (veya bağlamak) — kendi kendine yeniden düzene sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
zar tutmak — istediği sayıyı getirmek için zarı, atmadan önce parmaklar arasında düzene sokmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam etmek — 1) (birini) eğitmek, yetiştirmek, topluma yararlı duruma getirmek 2) (birini) bir yeri düzene sokmak 3) (birini) bir şeyi işe yarar duruma getirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük